Şeref & Melike Doğan-Karma Seramik Sergisi

   07 - 25 Şubat 2012 

      
“ KAF DAĞI'NDAN ÖTE ” 
   MELİKE DOĞAN
Hepimiz büyüklerimizden masallar dinlemişizdir. Onlar da kendi büyüklerinden. Uzayıp gider bu durum geçmişe doğru. Her anlatan kendinden bir şeyler katmış, kendi beklentilerini düşlediği gibi işlemiştir masala. Bu nedenle masallar bu derece şiirsel bu derece akıcıdır.
İnsanoğlunun sorunları, korkuları hep olmuş; bunlar karşısında beklentileri ile ilgili düşleri de olmuştur. Masalın malzemesi insanoğlunun yüzyıllardır süregelen düşleridir. Büyükler masal anlatır çocuklarına. Ders alsınlar, yaşama dair bir şeyler öğrensin isterler; salt bir an önce uyusunlar diye değil.

Masallar rüya gibidir. Çok istediğimiz, olması mümkün olmayan her şey gerçek oluverir. Develer tellal, pireler berber olur. Fakir kız sultan oluverir. Keloğlan nice şehzadeleri, zorbaları, devleri yeniverir. İyiler mükâfat, kötüler ceza görür masallarda. Çünkü; gerçek hayatta böyle olmasını düşleriz. İnsanoğlunun gerçeğin böyle olması düşünden doğar masallar.
Bizler büyüdük. Masalcı ninelerimiz aklımızda. Keloğlan’ı, Şahmaran’ı, Zümrüd ü Anka’yı iyi biliriz. Devler, Devanaları rüyalarımıza çok girdi. Okuyup yazmayı öğrenince Kaf Dağ’ını, Yedi Derya Adası’nı çok aradık haritalarda. Ama; çok istedik Kaf Dağı da gerçek olsun, Zümrüd ü Anka da, Keloğlan da Şahmaran da.

Sanatçı çalışmasında Kaf Dağı’na yolculuğa çıkıyor. İnsanoğlunun kendine yolculuğudur bu. Gerçek ile hayal gücü arasında bütün değerleri birleştirip sanata dönüştürüyor. İnsanoğlunun binlerce yıllık geleneği olan masallardan ilham alıyor. Masalların günümüz insanına olan yakınlığını inceliyor. Masallarda dile getirilen iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış, gerçek-gerçekdışı gibi karşıtlıkları içinde barındıran imgesel zenginliği güncel bir anlayışla yorumluyor.

“ BENDEKİ SERAMİK OLGUSU ”
   ŞEREF DOĞAN

21. Yüzyılda teknoloji ve endüstrinin çılgın kaosunda :kendi varoluşunu gerçekleştirmek için içe dönük yaşayan benin dış dünya ile iletişim kurma çabası.Yalınlık, arınmışlık ve dinamiklik olgularının irdelendiği çalışmalarım, Seramiğin sonsuz: hacim,doku ve renk sınırsızlığında, tinsel dünyamın minimalist dışa vurumundan ortaya çıkan içten, samimi, plastik, organik yüzey nesneleridir.